DİL VE ANLATIM

SÖZLU ANLATIM


KONFERANS
     Bilimsel veya güncel bir konuda, konunun uzmanı olan kişilerce yapılan açıklayıcı, öğretici konuşmalardır. Konferans, bilim, sanat, edebiyat gibi farklı alanlarda, uzman bir kişinin belli bir konuyu açıklamak veya öğretmek için bir topluluk karşısında yaptığı konuşmadır. Konferansta dil, anlatılan konuya, dinleyicilere göre değişir. Önemli olan, konuşmacının anlaşılır olması, konuyu belirgin yönleriyle vermesi, uzun ve karmaşık cümlelerden kaçınmasıdır.
     Konferans sonunda dinleyiciler soru sorabilir. Bu durumda konuşmacı, sorulara hazırlıklı olmalı, sorulan herhangi bir tartışmaya kapı aralamayacak şekilde cevaplamalıdır. Ancak sorulara ayrılan süre çok uzun olmamalıdır.
Konferansın özellikleri şunlardır:
  1. Hazırlıklı olarak yapılan konuşmalardır, daha çok akademik ortamlarda yapılır.
  2. Amaç dinleyicilere bir düşünceyi aşılamak ya da on­ları bir hedefe yönlendirmek değil, belli bir konuda bilgi­lendirmektir.
  3. Konferans veren kişi, hitabet yeteneğinden çok bil­gisini ve düşüncelerini ortaya koymalıdır.
  4. Bilimsel toplantılarda söylenen ve akademik hitabet türüne giren söylevler de konferans sayılır.
 
AÇIK OTURUM
     Geniş kitleleri ilgilendiren bir konunun, konuyla ilgili uzmanlar tarafından bir başkan yönetiminde ve dinleyici­ler önünde tartışıldığı konuşmalara denir. Diğer bir ifadeyle güncel bir olay veya toplumu ilgilendiren bir sorunun dinleyiciler önünde bir başkan yönetiminde tartışıldığı konuşmalara açık oturum denir.
     Açık oturum kalabalık bir izleyici önünde gerçekleştirilir. Bir salonda topluluk önünde olabildiği gibi, radyo veya televizyondan da yapılabilir. Konusu önceden belli olan açık oturumda bir başkan ve en fazla altı konuşmacı vardır. Başkan zamanı iyi kullanmalıdır. Bunun için konuşmacılara eşit süreler verir, sorularla konuşmacıların bakış açılarını sınırlandırır veya genişletir. Başkan konuşmacılara soru sorar.            Programın sonunda ise önceden not aldığı konuşmaları özetleyerek birbiriyle ilişkilendirir.
     Açık oturumda bir sonuca varma amacı yoktur. Açık oturumun amacı, merak edilen bir konuda dinleyicileri ayrıntılı bir şekilde bilgilendirmektir.
Açık oturumun özellikleri şunlardır:
  • Bir salonda, televizyon veya radyoda bir dinleyici grubunun önünde veya dinleyiciler olmadan da yapılabi­lir.
  • Konuşmacı sayısı üç ile beş arasında değişir. Süresi ele alınan konuya göre değişir.
  • Başkan, önce konuşmacıları tanıtır ve onlara sırasıy­la söz hakkı verir.
  • Başkanın konu hakkında bilgili olması, konuşmacıla­ra eşit süre vermesi, tarafsız olması, konu dışına çıkılma­sını engellemesi, konuşmacıları sorularıyla yönlendirerek gerektiğinde kısa değerlendirmeler yapabilmesi gerekir.

 
 
 
SEMPOZYUM
     Genellikle akademik bir konunun, uzmanları tarafın­dan değişik boyutlarıyla ele alındığı seri konuşmalardır. Belli bir konuda çeşitli konuşmacıların katılımıyla düzenlenen bilimsel toplantılara sempozyum denir. Sempozyumda konu, alanında uzman kişilerce farklı yönleriyle ele alınır. Sempozyumlar genellikle bilimsel toplantılardır. Bilim, sanat, ekonomi, siyaset vb. gibi bir konuda alanında yetkin kişiler, özel izleyici topluluğuna bildiri sunar.
     Sempozyumdan önce düzenleme kurulu oluşturularak konu belirlenir. Başkan ve konuşmacılar saptanır. Başkan, konuyu dinleyicilere sunar, konu ile ilgili gerekli açıklamaları yapar. Konunun kapsamına göre bir veya birkaç oturumda düzenlenen sempozyum sonunda ortaya konan görüşlerin kısa bir özetini yapar. Sempozyum sonunda bildiriler ve alınan kararlar basılarak kamuoyuna duyurulur.
     Sempozyumu açık oturum ve diğer tartışma türlerinden ayıran özellik, sempozyumda özel davetli dinleyicilerin olması ve yapılan tartışmaların, kararların bilimsel değer taşıdığı için basılarak kamuoyuna duyurulmasıdır.
Sempozyumun özellikleri şunlardır:
  • Bilimsel ve ciddi bir sohbet havası içinde geçer.
  • Konuşmacılar konuyu kendi uzmanlık alanları açısın­dan ele alır.
  • Amaç konuyu tartışmak değil, olumsuz ve olumlu yönleriyle değerlendirerek gerekli çözümleri üretmektir.
  • Bir başkan tarafından yönetilir.
  • Konuşmacı sayısı üç ile altı arasında değişir.
  • Konuşmacıların konuşma süreleri beş ile yirmi dakika arasındadır.
  • Konunun önemine göre birkaç oturumda, ayrı ayrı salonlarda, birkaç gün boyunca sürebilir.
 FORUM
Panelin devamında yapılan, dinleyicilerin de tartış­maya katıldığı konuşmalardır. Forum, aslında başlı başına bir tartışma türü değildir, toplu tartışmaların önemli bir bölümüdür. Foruma panelin devamı da denebilir. Çünkü panel sonunda dinleyiciler, konuşmacılara sorular sorabilir. Bu sorularla tartışma, konuşmacılardan dinleyicilere de geçebilir. İşte tartışmanın dinleyicilere de geçtiği bu tür tartışmalara forum denir. Forum da diğer tartışma türleri gibi bir başkan tarafından yönetilir. Forum sayesinde dinleyiciler konu üzerinde daha aktif düşünme olanağı bulur.
Forumu panel ve açık oturumdan ayıran özellik, konuşmaların sonunda dinleyicilerin de tartışmaya katılıp düşüncelerini anlatabilmeleridir.
Forumun özellikleri şunlardır:
  • Forum, bir sorun üzerinde bütün ilgililerin görüşlerini öğrenmek için yapılan bir toplantı türüdür.
  • Forumda konuşmaların yanında dinleyiciler tartışmaya katılıp fikirlerini açıklayabilirler.
  • Formun en belirgin özelliği sosyal bir sorunun geniş kitleler önünde bütün ayrıntılarıyla tartışılması ve dinleyicilerin de bu tartışmanın içinde aktif olarak yer almalarıdır.
  • Başkanın tartışma konusunu çok iyi bilmesi, konuşmacı ve dinleyicileri iyi tanıması, olay ve konuşmacıları kısa sürede doğru bir şekilde algılaması, farklı düşünceler arasında ilişkiler kurabilecek kültür, anlayış ve yeteneğine sahip olması çok önemlidir. Ayrıca konuşmanın akışını yönlendirebilecek bir hoşgörü ve otoriteyi de ustalıkla kullanması gerekmektedir.
  • Forumda konuşmacılara hem soru sormak hem de açıklamalarda bulunmak üzere dinleyicilere söz hakkı verileceği belirtilir. Konuşmaların, açıklamaların ve soruların forumun konusu etrafında birleşmesi gerektiği vurgulanır.
  • Forumda konuşulacak konu, toplantıyı düzenleyen biri tarafından açıklanır. Katılanlardan isteyenler söz alarak konuşur.
MÜNAZARA
     İki karşıt düşüncenin, iki grup arasında bir jüri önünde tartışıldığı konuşmalardır. Daha çok, okullarda uygulanan bir tartışma çeşididir. Aytışma da denir. Konuşma kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirilen münazarada bir tez ve antitez vardır. Münazarada birer cümle ile ifade edilen düşünce, bir hakem kurulu (jüri) önünde, en az iki grup arasında tartışılır. Her grubun bir başkanı vardır, başkanlar grubun sözcüsü durumundadır.
     Münazarada amaç, öğrencilerin dersin dışında başka kitapları okumasını ve incelemesini sağlamak, onların konuşma becerilerini geliştirmek, düşünceler arasında bağ kurabilmek, düşüncelerini kusursuz bir şekilde dile getirmektir. Böylece münazara sayesinde öğrencilerin konuşma yeteneği gelişir, yorum becerileri artar. Böylece öğrenciler, farklı konular üzerinde fikir üretme, kendi fikrini savunma yetisi kazanırlar.
     Münazara, tartışmadan yarışma havasında gerçekleştirilmesi bakımından farklılık gösterir. Çünkü tartışmalarda yarışma havası yoktur ama münazaralarda vardır. Çünkü münazarada hakem heyeti (jüri) tarafından birinci olan grup seçilecektir.
Münazaranın özellikleri şunlardır:
  • Savunulan düşünceyi kanıtlama ve tartışmadan ga­lip çıkma amacı güdülür.
  • Konuşmacı sayısı bir ile dört arasında değişebilir, gruplar sözcülerini veya başkanlarını önceden belirler.
  • Konuşmalar yapıldıktan sonra jüri, konuşmacıların hazırlıklarını, savunmalarını ve konuşma becerilerini dik­kate alarak bir değerlendirme yapar ve yarışmanın gali­bini belirler.
  • Genellikle okul ortamlarında yapılan tartışmalardır.
     Münazaraların gerçeği belirtebilmesi, sorunlara uygun, geçerli çözüm yollarına ulaşabilmesi için tartışanların bazı kurallara uygun davranmaları gerekir:
  • Gerçeği, uygun ve yararlı olanı bulmaya çalışmak.
  • Toplantılara sorunların çözümü için öneriler hazırlayarak gelmek.
  • Günlük hayatta karşılaşılan tartışmalı sorunlar üzerinde, konuyu iyice kavrayıp sonuçlarını görerek konuşmak.
  • Tartışma konusu dışına çıkmamak.
  • Düşünceleri anlaşılır, açık ve kısa söylemek.
  • Söylenmiş düşünceleri, daha önceden verilmiş örnekleri tekrarlamamak.
  • Karşıt görüşleri birleştirmeye çalışmak.
  • Münazarayı benlik, kişisel üstünlük sorunu yapmamak.
  • Toplantılarda başkanlığın uyarılarına karşı gelmemek.
  • Aynı konuda üst üste söz almaya çalışmamak.
  • Konuşmayı ilgiyle dinlemek.
  • Kendimizi övmemek, başkalarını yermemek.
  • Ortaya çıkan sonucu hoşgörüyle karşılamak.
     Münazaralarda seçilen konu önemli ve tartışmaya değer olmalıdır. Seçilen konu düşünmeye yol açmalı, tartışmalara uygun olmalı ve istenilen zamana sığabilmelidir.




Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol